22 Kasım 2024 Cuma
 
BAŞLIKLAR
Anlamlı Sözler

Görgü Kuralları

Kültürlerimiz

Meydan Dergisi

Protokol Kursu Notları

Sofra Kültürü

Şiirler

Türk Milleti

Ülkeleri Tanıyalım

Yiyecek ve İçecekler

Yöneticilik

 
Anasayfa
 
Anket
TRAFİKTE EN ÇOK HANGİ SÜRÜCÜLERDEN RAHATSIZ VE TEDİRGİN OLUYORSUNUZ?
 
Kültürel Sinerji
 

KURUMSAL DAVRANIŞIN KÜLTÜREL BOYUTU VE KÜLTÜREL SİNERJİ

Kurum kültürü kavramı örgüt kültürü, firma kültürü, kurumsal kültür, işletme kültürü gibi kavramlarla farklı şekillerde ifade edilse de, aslında anlatılmak istenen paylaşılan değerler, inanılan filozofiler, ideolojiler, inançlar, beklentiler, tutumlar ve normlar gibi değerler sistemidir. Kurumsal kültürle asıl anlatılmak istenen, kurumlardaki paylaşılan ve herkesi temsil etme yeteneğindeki inanç ve değerler sistemidir. Kurum içi normlar, değerler, hikayeler, örfler, semboller, törenler, inançlar, imgeler ve mitler gibi soyut değerler kurumsal kültürün önemli araçlarıdır.
Kurum kültürü, örgütün tarihsel gelişim sürecinde biçimlenmiş gelenekler, inançlar, anlayışlar ve değerler bütünüdür. Bir diğer tanımla kurum kültürü, kurum içerisinde temel değer ve rollere dayalı ve kurum üyelerinin kurumu anlamalarına yardımcı olan, paylaşılmış algılar, tutumlar ve inançlar örüntüsüdür.[i] Kurumsal kültür farklı şekillerde tanımlansa da, kurumsal kültürün asıl amacı, kurumsal sinerjinin yaratılması için uygun bir iklimin oluşturulması, insanların inandıkları ve bağlandıkları değerlerlerin etrafında kurumsal amaçlarla buluşmalarıdır. Kurumsal kültürel doku, çalışanların kurumsal hedeflerle buluşmalarında bir bağ oluşturmak gibi önemli bir işleve sahiptir.
Kurumsal kültür ile ilgili literatürü incelediğimiz zaman, kurumsal kültürün şu boyutlardan oluştuğunu görürüz.

• Kurumun tarihi tecrübesi,
• Kurumun değerleri ve inançları,
• Kurumca benimsenen ve kurumu açıklayan hikayeler ve mitler,
• Kurumun kültürel kod olarak kabul ettiği özlü sözler ve sloganlar,
• Gelenekler, törenler, adetler ve kalıplaşmış davranışlar.

Kurumsal kültür oluşturmanın temel amacı, kurumda çalışanların inandıkları, güvendikleri ve koruma isteğinde olacakları sembolik değerleri ortaya çıkarmaktır. Bu nedenle, kurumsal kültür sadece bir kurumsal betimleme değil, kurumsal irade tarafından korunan geliştirilen ve önemsenen değerlerdir. Uyulmaması durumunda sadece vicdani sorumluluklar değil, aynı zamanda somut yaptırımlarla karşılaşma gibi karşılığı olan korunan değerler kurumsal kültürü ayakta tutar.

Sağlıklı bir kültürün ve açık iklimin olduğu kurumlarda çalışanlar ileri ölçüde birlik duygusuna sahip olurlar. Böyle bir kurumda insan ilişkileri istenen düzeydedir. Yöneticinin yönetim politikası, çalışanın görevini başarmasını ve iş tatmini bulmasını sağlar. Açık kurumsal iklim, çalışanlar arasındaki samimi ilişkiler, sosyal destek ve kurumsal bağlanma hissi sağlar. Sağlıklı bir kurum hiçbir şiddet olayının yaşanmadığı, çatışmaların olmadığı bir kurum olmaktan çok, ortaya çıkan sorunları çözebilme alışkanlığının yerleşmiş olması ile ortaya çıkar.

 Kültürel değerler, işgörenlerin işlem ve eylemlerini nitelendirmeye, değerlendirmeye ve yargılamaya yarayan ölçütlerin kaynağıdır. İnsan, nesne ve olayların kurum tarafından nasıl algılandığını, ne değerde bulunduğunu kültürel değerler belirler. Değerler, normlardan daha geniş ve daha somut kavramlardır; normların temelinde kültürel değerler vardır. Kurumsal bir norm, standartlaşmış bir davranış, kültürel değerlerden kaynaklanmadıkça meşru kabul edilmez.[ii]

 Normlar, kurumsal kültür içinde davranışı etkileyen, sosyal sistemi kurumsallaştıran ve güçlendiren öğelerdir. Normlar, işgörenlerin çoğunluğunca benimsenen davranış kuralları ve ölçütleridir. Normlar, çalışanların kurum içinde nasıl davranacaklarını, nasıl ilişkide bulunacaklarını, başkaları ile nasıl iletişim içinde olacaklarını gösterir. Normların gösterdiği yol ve yöntemler sayesinde, davranışlar standart ve sürdürülebilir bir nitelik kazanır. Davranışların sürdürülebilirliği, kurumsal kültürün benimsenmesi ölçüsünde mümkün olur.
Çalışanların kurumsal rollerini, normlara uygun bir şekilde yerine getirmeleri beklenir. Bu yönüyle normlar, kurumlarda doğru davranışın ölçütleridir. Normlar, hem kurumsal kimliğin korunması bakımından, hem de bireysel kimliğin korunması bakımından önemlidir. Kurumun kültürel normları, kuruma karşı yerine getirilmesi gereken sorumlulukları gösterdiği gibi, aynı normlar kişilerden ne tür rollerin istenemeyeceğini de gösterir.

Normlar, değerler, kurumsal kültür ve kurumsal davranış standartları sayesinde, kurumlarda bireysel inanç ve değerlerin, kurumsal değerlerle uyumu sağlanır, bireysel davranışla kurumsal rol arasında, bireysel inançla kurumsal kültür arasında, bireysel ilke ile kurumsal standart arasında ve bireysel amaç ile kurumsal amaç arasında uyum sağlanmış olur. Kurumsal kültür sayesinde bireyin tutum ve davranışları sistemli ve düzenli hale gelir. Kurum kültürünü oluşturan, değerleri, normları, gelenek ve kuralları öğrenme ve bunlara uyum sağlama süreci olan kurumsal sosyalleşme süreci kısalır. Böylece kurumun beşeri boyutuyla formel boyutu arasında uyum sağlanmış olur.

Kurumsal kültürün, kuruma en büyük katkısı kurumsal sinerjinin yaratılmasıdır. Kurumsal sinerjinin kaynağında kültürel sinerji vardır. Kültürel sinerji, birlikte hareket etmekle elde edilen toplam faydanın, söz konusu faydayı sağlayan bireylerin tek tek sağladıkları faydaların toplamından daha büyük bir fayda elde etmelerine katkı sağlayan kültürel değerdir. Kurumsal kültür, kurumsal sinerjinin ruhu ve kurumdaki kültürel sinerjinin kaynağıdır.

Kültürel sinerji, benzerlikler üzerine inşa edilmiş farklılıkların katkısıyla ortaya çıkar. Yoksa, farklılıkların tekçi (monist) bir anlayışla yok edilmesiyle kültürel sinerji elde edilemez. Kültürel sinerjiyi, kültürden ayıran temel faktör, farklılıklar üzerine inşa edilmesi, farklılıkların benzerlikleri zayıflatması azaltması değil, ona değer katacak şekilde geliştirmesidir.

Kültürel farklılıkların oluşturacağı sinerjik etkinin yönetimine bakış açısı olan kültürel sinerji, kurum üyelerinin kültürel kalıpları üzerine kurulmuş fakat bununla sınırlı kalmayan kurumsal politikalar, stratejiler, yapılar ve deneyimleri içerir. Sinerjik kültür, çalışanların bireysel kültürlerini aşan yeni yönetim ve organizasyon formları yaratan bir yapı sunmaktadır.[iii] Bu yaklaşım, kurumu oluşturan bireylerin kültürleri arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri fark ederek, bu farklılıkların kurumsal kültürün tasarımında dikkate alınmasını gerekli görür.

Kurumsal sinerji anlayışı, kurumu oluşturan tüm insanların aynı kültürel değerlere sahip olmadığını, farklı kültürel değerleri temsil ettiklerini ve her birinin kendi farklılıklarını koruduklarını ve korumaları gerektiğini kabul eder. Homojen bir kurumsal kültür yerine, farklı kültürlerin farkları üzerine kurulmuş bir kültürün sinerjik etkisinin daha yüksek olacağına olan inanç, kurumsal kültürün arkasındaki temel düşüncedir. Her ne kadar klasik yaklaşım, kültürün oluşmasında insanlar arasındaki benzerliklerin en önemli nokta olduğu yönündeyse de, kültürel sinerji kavramı benzerliklerin ve farklılıkların eşit öneme sahip olduğunu ve farklılıkların sinerji yaratmada zenginlik kaynağı olduğunu kabul eder.

Kurumsal ve kültürel sinerjinin yaratılmasında, kurumlarda temsil yeteneği yüksek bir örgütsel kültürün oluşturulmasında asıl rol, entelektüel liderliğe aittir. Entelektüel lider, kendi isteklerini kanun veya diğer güçler aracılığıyla yaptıran kişi değil, kendi isteğini diğer insanların isteği haline getiren insandır. Entelektüel lidere düşen iş, sadece görevini yapmak değil, öğrenmek ve herkes için de bir öğrenme ortamının oluşması için katkıda bulunmaktır. Entelektüel liderlik; zeka, temsil, sözlü ve yazılı iletişim yeteneği, muhakeme, başkalarının başarılarını etkileme ve ikna etme, mantıklı, kararlı ve tutarlı olma, analiz ve sentez ruhuna sahip olma, analitik düşünebilme gibi özellikler tarafından temsil edilir.

Entelektüel lider, bireysel değerlerin, kurumsal değerlerle bütünleştirilmesini sağlayacak bir ortaklık kültürü anlayışına sahiptir. Entelektüel liderde olması gereken diğer bir özellik de “sosyal duyarlılık”tır. Sosyal duyarlılık, bir kurumun sosyal çevresindeki sorunlara ve her tür gelişmeye tepki gösterme veya cevap verme yeteneğidir. Bilgi çağının entelektüel lideri, kurumlarda negatif tutum ve davranışlara neden olan sosyal sorunlara çözüm getirmek duyarlılık ve yeteneğinde olmalıdır.


 
Geri
 
 
Anasayfa | Kullanım Şartları | İletişim
© Copyright 2007 TÜTEV. Türkiye Trafik Eğitimini Geliştirme ve Kazaları Önleme Vakfı Designed & Consulting by Extreme Medya