“Nasıl olsa kaskom var” aymazlığı…

1. İşletmelerde araç kullananların birçoğu; ya kendince kızdığı amirinden bir şekilde öç almak, yada “şirket malı” veya “nasıl olsa kaskolu” aymazlığı içinde araç kullanmakta, bu sürüş tarzının sonucunda oluşan kazaların negatif yansımaları, çalıştığı işyeri basta olmak üzere, sigorta şirketlerine, topluma ve devlet hazinesine ağır bir bedel ödetmektedir.

2. Ebeveynler evlâtlarının acemiliği yüzünden ölümle bitebilecek bir kazayı değil de, hasarla bitmesi muhtemel bir kazayı düşünerek, “kaskosu var” anlayışı içinde kolayca araçlarını onlara vermekteler.

3. Otomobil bedeli olarak 30 – 50 – 100 bin YTL ödeyen insanlarımız, “CAN BEDELİ” olan kaliteli bir eğitim için, 1.000 YTL’yi bile ödemekten kaçınmaktadırlar ancak, acemiliklerinden oluşan onbinlerce liralık hasar bedellerini rahatlıkla sigorta şirketlerine ödettirebilmektedirler.

4. Sürücü kurslarının eğitim vermeden mezun ettiği “Potansiyel Kaza Robotları” sürücü belgesini eline aldığı anda araç kullanma hakkını elde etmektedirler. Sorumsuzca trafiğe çıkan bu acemilerin, çoğunluğu kaza yapmakta, bazen can, bazen mal kaybı olarak bunun bedelini topluma ve sigorta şirketlerine ödettirmektedirler.

5. Kaskon var mı? Bir kaza durumunda, “Bilirkişi” olarak görev yapan bazı “polis düşmanları”, iki tarafı sözde “sulh etmek..!” adına, haklı olduğu halde, kasko sigortası olan kişinin aleyhine rapor düzenlemektedirler. “Alan razı-veren razı” anlayışı ile sonuçlanan bu yüz kızartıcı alışverişler, aynı zamanda emniyet teşkilâtında şerefiyle çalışanları da şaibe altında bırakmaktadır.  

6. Yukarıda açıklanan aymazlık ve sorumsuzluklar, trafik kazalarını bize göre % 100 tetiklemektedir.

7. Bu durumda sigorta ve reasürans şirketleri bir taraftan haksız yere bedel öderken, diğer yandan da farkında olmadan trafik kazalarını adeta destekler bir duruma düşürülmektedirler.

8. Görüldüğü gibi kasko sigortasından kolayca para alma rahatlığı, sürücü eğitimine devamı ortadan kaldırmakta, sürücü kursları da bu ilgisizlikten dolayı kaliteli eğitime yönelik yatırım yapmamakta, bunun sonucunda da o eğitimsiz insanlar trafik ortamını adeta cehenneme çevirmektedirler.

Ülkemizde sürücü eğitiminin ivme kazanması ve kaliteli sistemlere geçilmesi için, yukarıda açıklanan haksızlıkların mutlak surette ortadan kaldırılması gerekmektedir.