İnsanın en kutsal değeri olan "Yaşama Hakkı"; yine insanlar tarafından trafik kazalarında yok edilmektedir. Dünyada en çok kaza olan ülkeler listesinde ise ülkemiz, hep ilk sıralarda yer almaktadır. Bu acı felâketler, can ve mal kaybının yanında, bir ömür boyu sakat ya da yetim kalanları, sönen ocakları da arkasında bırakmaktadır. Kazalara en fazla sebep olan da, en çok hayatını kaybeden de, en çok sakat kalan da yine gençler olmaktadır.
Bilindiği gibi sürücü kurslarında eğitim tam olarak verilmiyor ama hemen herkes bir şekilde imtihanı kazanıyor ve ehliyetini alabiliyor. Burada esas gaye, sadece imtihanı kazanmak değil; trafik kurallarını tam olarak öğrenmek, sürücü eğitimini de iyi almak olmalıdır. Bu konuda mutlaka titizlik gösterin, sürücü kurslarına devama önem verin, asla fiyat kırma pazarlığı yapmayın ama, en iyi eğitimi almak için hakkınızı mutlaka arayın. Ehliyet almak için değil, eğitim almak için çaba sarf ediniz.
Zira yaptığı işi sadece başarmak için çaba gösterenleri "Yönetilen Tip-Tüketici Karakter" olarak; işin öncelikle ayrıntılarını anlamaya çalışanları ise "Yönetici Tip-Üretici Karakter," olarak tarif etmek mümkündür. Ana hedef öğrenmek olunca, kazanma şansı zaten % 100 olmaktadır. Bu sebeple ideâliniz, hem eğitime devam etmek, hem de ön sıralarda oturmaya çalışmak olsun.
Sürücü belgesinin gerçek adı "Ehliyet" olup, "işinin tam ehli, uzmanı" anlamını taşır. İnsan hayatının söz konusu olduğu bir çalışmayı ezbercilik, destek veya kopya ile geçiştirmek isteyenler ise "iradesi zayıf, sorumluluk derecesi düşük, topluma ve çevreye problem yaratan kişiler" olarak değerlendirilir.
Direksiyonda iken asla otonuzu bir "Meydan okuma aracı" zannedip, kendinizi onunla ispatlamaya kalkışmayınız... Buna tür davranışlara asla tenezzül etmeyiniz. Çünkü kullandığınız arabayı tasarlayıp, üreten siz değilsiniz ki...! İnsan kendisini ancak; güreş, koşu, boks veya yüzme gibi spor dallarında ispatlayabilir. Başkalarının ürettiği otolarla değil…
Kişiliği sağlam olanlar için otomobil; attan daha hızlı giden basit bir nakil vasıtasıdır. Bu kişiler onu uzay aracı olarak algılamazlar..! Otolarının markasını veya kalitesini de bir övünç nedeni saymazlar.
Otomobilin gazına küçük bir çocuk dahi bassa araç hızlanır. Hız marifet değil. Biraz sonra nelerin olabileceğini erkenden sezinleyip, aklı ve zekâyı ona göre kullanarak, önceden tedbirini almaktadır marifet.
Ehliyet aldıkları hâlde, en basit kurallara bile uymayanlarla, aşırı hızlı ve alkollü araç kullananların, zaten kompleks sahibi, zayıf, zavallı kişiler oldukları uzmanlarca ifade edilmektedir.
Yedeği olmayan tek değer "Can"dır. Hem kendi canını, hem başkalarının canını gereksiz yere tehlikeye atanların akılları eksiktir. Yolda karşılaştığınız takdirde onlarla muhatap olmayınız.
İyi bir kültürle yetişen, sağlam karakterli gençlerimizin otomobili "Amaç değil, Araç" olarak algıladığını görmek; ülkemiz, gençliğimiz ve geleceğimiz adına herkesi memnun eder. Unutmayınız ki, geleceğin liderleri, toplumun saygın kişileri, genç yaşında bile olgun davranması bilenler arasından çıkmaktadır.
Uzay teknolojisinin yaşandığı bu asırda, artık otomobil çok basit ve küçük kalmaktadır.
Özetlemek gerekirse ideâl olan; Yüce Yaradan'ın, her insana armağan ettiği akıl ve zekâyı, eğitimle kazanılan bilgiler doğrultusunda, ustaca kullanabilmektir.
Hedefiniz büyük, yolunuz açık olsun...!
|